AYASOFYA CAMİİ HAKKINDA

7.yy da Romalılar tarafından inşa edilen Gymnasium üzerine  Bizans döneminde  bazilika olarak inşa edilmiştir. Kaynaklarda genellikle Büyük Kilise olarak anılmaktadır. Bu kilise kentin en büyük kilisesi olmanın yanında, piskoposluğun da merkeziydi. Yapının ilk dönemi ( alt kısım) kesme taşlar Gymnasium’a aittir. 2. Dönem tuğla harçtır.  Yunan Haçı şeklinde düzenlenen şehrin tam ortasında yer alır. Yukarıdan bakıldığında 4 ana kapı görülmektedir.  4 köşe düzlem üzerine tutturulmuş kubbe ile örtülüdür. Dikdörtgen planlı 3 nefli bazilikadır. Naos ile yan nefler dikdörtgen payeler üzerine oturan kemer ile birbirine bağlanmaktadır. İznik’te ki en alt kodlu yapıdır.  Doğu yönünde içten yuvarlak dış tarafta ise 3 yüzeylidir. Her 3 yüzün üzerinde büyük birer pencere vardır. Gizli tuğla tekniği ile yapılmıştır. Kare planlı pastaforium odacıkları vardır. (apsisin iki yanında bulunan odacıklar) Apsis önünde din görevlilerinin yer aldığı 6 basamaklı oturma kademeleri ve ön tarafında vaftiz sunağı bulunmaktadır. Batı duvarının önünde geniş bir narteks vardır. Kuzey duvarında sekiz tane, güney duvarında dokuz pencere vardır ve doğu yönündeki duvarların her birinde fazladan bir pencere daha yer almaktadır. Girişte sağ tarafta yer mozaikleri mevcuttur. Yapının yan tarafında şapelin (azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri) zemin mozaiği görülmektedir. İznik’te ki 2. Ekümenik Konsil 787’de burada gerçekleşmiştir. İmparator 3.Leon’un başlattığı ikonoklazma (ikonaları yok etmek) dönemi İmparator  4. Leon’nun eşi İmparatoriçe Irene’nin burada yaptığı konsille sonlanmıştır. Freskoların bulunduğu pencereler orta Bizans dönemine aittir. 1331’te Orhan Gazi zamanında İznik’in fethedilmesinden sonra, yapı yeniden yükseltilmiş, nefleri ayıran destekler değiştirilmiş, minare ve mihrap eklenerek camiye dönüştürülmüştür. Ancak günümüzdeki minare kalıntısı bu döneme ait değildir. Gerek bugünkü minare ve gerekse yapıdaki Türk dönemini yansıtan değişikliklerin büyük bölümünde, ünlü Mimar Sinan’ın izlerini bulmak olanaklıdır. Bu dönemde üçlü kemer açıklıklarının aralarındaki ikişer sütun kaldırılmış ve bugün görülen büyük kemerlerle, onların arasındaki küçük sivri kemerli açıklıklar yapılmıştır. 1700 lerde tahrip olmuş ve terk edildiği düşünülmektedir. Ayasofya’nın içi yeşillikler ve sarmaşıklarla kaplanmıştır. 1935’lerde Alman Arkeoloji Enstitüsü uzmanları bazı sondajlar yapmışlar, 1953’te içindeki kalın toprak tabakası müzeler idaresince kaldırılmıştır. 1980’li yıllardaki çevre düzenlemesi ve kamulaştırmanın neticesinde Ayasofya’nın etrafındaki yapılar yıkılmış ve etrafı yeşillendirilmiştir. Aralık 2007 tarihinden itibaren Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün restorasyon çalışması gerçekleştirilmiştir. 6 Kasım 2011 tarihinde Kurban Bayramı 1. Günü sabah namazından itibaren bir kısmı cami olarak hizmet vermeye başlamıştır.

FOTOĞRAF GALERİSİ

KONUM BİLGİLERİ
Mahmut Çelebi Mah. Dörtyol. İznik/BURSA